Mikrokod kullanılarak ISA sisteminin yürütülmesinin başlıca sakıncası, başlangıçta komutların
doğrudan çalıştıran sisteme göre yavaş olmasıdır. Daha çok komut demek daha fazla mikrokod,
çekirdek büyüklüğü ve güç demektir.
ISA mimarisinin yaşanan aksaklıklarından dolayı daha sonraları, komutların doğrudan donanım
elemanları tarafından yorumlanarak sistemin denetlendiği diğer bir mimari yaklaşımıda donanımsal
çalışma modelidir. Komutların anlaşılır standartta bir boyuta getirilerek çalıştırıldığı sisteme RISC
modeli denilmektedir. Böylece küçük, hızlı ve çok hafifleyen komut kümesiyle, iri hacimli mikrokoda
nazaran donanım üzerinde doğrudan hakimiyet kolayca sağlanabilmiştir.
RISC tasarımcıları komutların doğrudan icra edildiği eski modele dönerken, ISA kavramı
dokunulmadan korunmuştur. Intel, AMD ve Transmeta firmaları hala x86 mimarisine dayalı
işlemcilerini ISA yaklaşımıyla üretmektedirler.
Günümüzde üst düzey entegrasyon ve daha düşük tel kalınlıklarının ve birleştirme yüzeylerinin elde
edilmesiyle (0.18, 0.13 ve 0.09 mikron gibi) çok daha karmaşık olan donanım temelli sistemler
oluşturmak mümkün olmakladır.